Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘en büyük orman yangını’ olarak tarihe geçen Manavgat’ta geçen yıl 28 Temmuz’da çıkan yangın 10’uncu gününde söndürüldü.
Akseki, İbradı ve Gündoğmuş ilçelerinin sonundaki ormanlık alana sıçrayan yangında; 7 kişi hayatını kaybetti, 60 bin hektar arazi yandı, 2 binden fazla ev, iş yeri, depo ve ahır da hasar gördü.
Manavgat’ta başlayan yangının söndürülmesinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla bölgede yaralar sarıldı.
Evler sahiplerine teslim edildi.
Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla Manavgat-Akseki Afet Sonrası Köy Evleri sahiplerine teslim edildi.
Bugün Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan büyük bir felaketle daha karşı karşıya.
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremde binlerce bina yıkıldı.
Bölgeye gelen ekipler enkaz altında kalan vatandaşlara ulaşmaya çalıştı.
Devletin bütün imkanları seferber edildi.
Bu kapsamda devletin tüm imkanları seferber edilerek bölgelerde çalışma başlatıldı.
Yangından kurtulanlar depremzedelere kayıtsız kalmadı
Manavgat’ta orman yangını nedeniyle evlerini kaybedenler, Kahramanmaraş’ta meydana gelen sarsıntıdan etkilenenlere kayıtsız kalmadı.
Yangın döneminde yurdun her bölgesinden yardım gören Manavgat halkı, depremzedeler için de birebir dayanışma gösterdi.
Yaşadıklarını en iyi depremzedelerin anladığını ifade eden depremzedeler, deprem bölgesine çeşitli yardımlarda bulundu.
Yangından en çok zarar gören Kalemler Mahallesi Muhtarı Mustafa Cansız, 2 yıl önce kendilerinin de büyük bir felaket yaşadıklarını ve yüzlerce kişinin evsiz ve eşyasız kaldığını söyledi.
“Onlara da yardım ediyoruz”
O dönemde 81 ilden kamu kurumları ve hayırseverlerin kendileri için seferber olduğunu anlatan Cansız, şunları kaydetti: “Yangın döneminde Kızılay’dan, devletten ve halkımızdan çok yardım geldi. Elimizden geldiğince depremzedelere yardım etmeye çalıştık, çalışıyoruz.”söz konusu.
Depremin ilk gününden itibaren mahalle halkının hem para hem de gıda yardımı yaptığını kaydeden Cansız, depremzedelerin duygularını en iyi kendilerinin anladığını ifade etti.
“Devletimiz konuştuysa yapar”
Evini kaybeden depremzedeleri devlete güvenmeye davet eden Cansız, şunları kaydetti:
Yangında 58 ev yandı, Cumhurbaşkanımız geldi ‘Evleriniz bir yıl içinde yapılacak.’ söz konusu. Yıl dolmadan konutlar teslim edildi. Beni deprem bölgesinden arayanlar, ‘Size ev sözü verdiler, yaptılar mı?’ O sorar. Burada da ilk günlerde ‘Evler yapılmaz’. diyenler oldu ama devlet herkesi mesken yaptı. Mahallemizde 58 ev en keyifli haliyle yapıldı. Yeri olmayana hazine yeri yapmışlar, herkesin yaraları sarılmış. İnşallah depremi yaşayanların yaraları sarılır. Devletimiz söz verirse yerine getirir.
Cansız, evlerin eskisinden daha sağlam yapıldığını ve herkesin yeni evlerinden memnun olduğunu söyledi.
Boş kaplar çalkalama bölgesine gönderildi
Yangın döneminde mahalleye 30 konteyner sevk edildiğini belirten Cansız, yanan evlerin yerine kısa sürede yenilerinin yapılmasının ardından boş konteynerleri sallama alanına gönderdiklerini kaydetti.
“Bizimki daha kötüydü, onlarınki daha kötüydü”
Urkiya İtina, tadilat yaptıkları 35 yıllık evlerini yangında kaybettiklerini belirtti.
Bir süre konteynerde yaşadıktan sonra yeni evlerine yerleştiklerini anlatan İtina, şu ifadeleri kullandı:
Malımızla, evimiz ile imtihan edildik. Canlarıyla, evleriyle, mekanlarıyla imtihan edildiler. Bizimki daha kötüydü, onlarınki daha kötüydü. Allah herkesin yardımcısı olsun. Televizyonda izlediğimizde çok üzülüyoruz. İki emekli aylığımı, bize verilen iki ısıtıcıdan biri evimdekini biraz destek olsun diye gönderdim. Yangında herkes bize yardım etti, şimdi onlar için elimizden geleni yapıyoruz.
Özen, yangının izlerinin devlet tarafından silindiğini ve yaralarının sarıldığını belirtti.
“Cumhurbaşkanımız söz verdiyse yerine getirir”
Ahmet İhtimam, yangın sonrası hayata sıfırdan başladıklarını, kamu kurumları ve hayırseverlerle bir araya gelerek toparlandıklarını söyledi.
Depremzedelerin yaralarının en kısa sürede sarılacağına inandığını vurgulayan Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yangında canımızı kurtardık, bir anda bütün birikimlerimizi kaybettik. O dönemde herkes bize yardım etti. Sarsıntıyı duyar duymaz ne yapabileceğimizi hiç düşünmeden düşündük. Pansiyonumuzu, bahçemizde yetiştirdiğimiz zeytini, ürettiğimiz yağı gönderdik. Biz büyük bir afet yaşadığımız için depremzedeleri en iyi biz anlıyoruz.
Biz de yeni bir ev alabilir miyiz diye merak ediyorduk. Başkanımız bir konuşma yaptı, evimizi yaptırdı, biz de yerleştik. Çok mutluyuz. Depremzedeler için de birebir sözler veriliyor. Devletin kolu bükülmez, ‘yaparım’ derse eğilir. Yapamıyorsa konuşmazdı. Burada Kalemler’de evler bir yılını doldurmadan teslim edildi. Paniğe kapılmasınlar, Cumhurbaşkanımız konuştuysa yapar. İnşallah depremzedeler bir an önce evlerine kavuşurlar.
