KUDÜS, 10 Haziran (Xinhua) — Yeni bir araştırma, şu anda kuzey İsrail’deki Hula Vadisi’nde yaşayan insan deniz memelilerinin avlanmak için muhtemelen kuş kemiklerinden yapılmış flüt çaldıklarını ortaya çıkardı.
Nature Scientific Report dergisinde yayınlanan çalışmada, daha önce bulunan bazı su kuşlarının kanat kemikleri incelendi ve bunların 12.000 yıl öncesine kadar izlenebilen kemik yivleri olarak kullanıldığı bulundu. Bu küçük flütler, yırtıcı kuşların davetlerini taklit eden sesler üretebilir.
İsrail Eski Eserler Kurumu (IAA) Cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail, Avusturya, ABD ve Fransa’dan araştırmacıların Hula Vadisi’nde keşfedilen nesnelerin büyük olasılıkla müzik yapmak veya su kuşlarının dikkatini çekmek için kullanıldığını ortaya çıkardıklarını açıkladı. Böylece, bu nesneler, avlanmada ses kullanımının muhtemelen en eski kanıtı olarak tanımlandı.
Nesneler, Eynan olarak da bilinen Natufian tarih öncesi Ain Mallaha bölgesinde bulundu. 1996 yılının ortalarında ve 2005 yıllarında bu alanda yapılan kazılarda avcı-toplayıcıların barınaklarını ve çeşitli hayvan türlerinin kemiklerini içeren dairesel yapılar bulunmuştur.
Ekip, kazılan su kuşu kemiklerini inceledikten sonra, Avrasya orman tavuğu ve Avrasya çamur ördeklerinin yedi küçük kanat kemiği üzerindeki işaretlerin, içi boş kemiklere açılan küçük delikler olduğunu keşfetti.
Ekip daha sonra nesnelerin kopyalarını çıkardı ve bu enstrümanların seslerinin farklı olduğunu keşfetti ve flüt oldukları sonucuna vardı. Dahası, kopyalar, her ikisi de yırtıcı kuş olan Avrasya atmacası ve kerkenezinin seslerine benziyordu.
Ekip, bu flütlerle su kuşlarının rahatlıkla avlanabileceğini söyledi. Taklit edilen sesin cazibesine kapılan yırtıcı kuşlar, su kuşu sürülerini harekete geçirerek insanların onları yakalamasını kolaylaştırdı.
Bu sayede flüt sesleriyle kafası karışan yırtıcı kuşları yakalamak, pençelerini süs olarak kullanmak ve yeni düdükler üretmek mümkün olmuştur.
Araştırmacıların sonuçlarına göre flüt sesleri yerleşimdeki avcı-toplayıcılar için farklı sosyal-kültürel-sembolik işlevlere hizmet etmiş olabilir.
